9 Ağustos 2010 Pazartesi

PÜF NOKTASI

“Her işin bir püf noktası vardır” derler. İşte size bitki bakımı konusunda yardımcı olacağını düşündüğüm ve hatta problemlerin üstesinden geldikçe daha da keyif almaya başlayacağınız birkaç pratik çözüm önerisi.

İç mekan bitkilerinizi Haziran ayından itibaren dışarıya çıkartabilirsiniz. Bütün kış kapalı ortamlarda havasız, nemsiz, ışıksız kalan bitkileriniz direkt olarak güneş ışığı almayan, açık bir mekanda nefes alacaktır. Yeni yerlerinde biraz vakit geçirdikten sonra ihtiyaçları olan bol nem ve bol ışığı aldıkça bitkilerinizdeki olumlu değişimi fark edeceksiniz. Yeni sürgünler vermeye başlayacak, yaprakları parlak, koyu yeşil olmaya başlayacaktır. Bitkileriniz dışarıda normalden daha fazla suya ihtiyaç duyabilirler. Bir süre toprak nemini kontrol ederek sulama yapmanızı öneririm. “Bitkilerimizin keyfi yerinde her şey çok güzel gidiyor” derken aman dikkat edin sıkıntı yaşamayın. Eylül ayının sonlarına doğru gece ısılarının azalmasıyla birlikte bitkilerinizi eski yerlerine taşımayı unutmayın.

Bitkileriniz ve kedileriniz bir arada yaşıyorlarsa, kedilerinizi onlara zarar verebilecek zehirli bitkilerden, bitkilerinizi de kedilerinizin saldırılarından koruyabilirsiniz. Lilyum, cycas, lale ve nergiz çiçeği soğanları, açelya, ormangülü, zakkum, keneotu tohumu, hint keneviri, sıklamen, kalanchoe, porsuk, amaryllis, güz çiğdemi, kasımpatı, orman sarmaşığı, spathiphyllum, pothos, schefflera gibi bitkiler meraklı kedilerinizin zehirlenmesine ve ciddi zarar görmesine sebep olabilecek bitkilerden bazılarıdır. Bu saydığım bitkilerden sizde varsa en kesin çözüm bitkilerinizi hayvan beslemeyen bir arkadaşınıza hediye etmek olacaktır. “Hayır ben bitkilerimden vazgeçemem ama önlemimi alırım” diyorsanız birkaç yaratıcı çözüm var. Kedilerinizin iştahını kabartan bitki yapraklarına önce su peşinden acıbiber spreyi sıkarak tadını değiştirip tiksindirici hale getirebilir veya bitkinin yakınına takacağınız hareket sensörü ile kediniz bitkiye yaklaştığı anda çıkacak sesler veya yanıp sönen ışıklar sayesinde kedinizin bitkiden uzaklaşmasını sağlayabilirsiniz. “Sesler ve ışıklar beni de rahatsız edebilir” diyenler için alternatifler bitmedi. Bitkilerinizi tavana asacağınız askılıklı saksılarda ya da kitaplığınızın üzerinde muhafaza edebilirsiniz. Eğer yeriniz müsaitse tüm bitkilerinizi bir arada kullanarak dekore edeceğiniz yeni bir kış bahçesi oluşturabilirsiniz.

Bahçenizdeki aromatik bitkilerin taze yapraklarıyla ev yapımı bitki yağları hazırlayabilirsiniz. Salata ve yemeklerinizde kullanacağınız bitki yağları ile farklı lezzetler elde etmek çok kolay. Hafifçe ezdiğiniz bir avuç aromatik yaprağı (kekik, biberiye gibi) cam bir kavanozun içine koyun, yaprakların üzerini tamamen kapatacak kadar hafif bir bitkisel yağ ilave edin. İlave edeceğiniz yağın otların üzerini tamamen kaplaması lazım eğer açıkta kalan yaprak olursa zamanla bozulur ve yağın tadını bozabilir. Kavanozun kapağını sıkıca kapatıp güneş gören bir yerde bir hafta bekletin. Kavanozdaki otları süzüp yerine tazelerini koyup bir hafta daha bekletin. Bu işlemi damak zevkinize uygun aromayı yakalayana kadar sürdürebilirsiniz. Yağı süzerek yapraklardan tamamen arındırdıktan sonra cam şişenin içerisinde karanlık ortamda bulundurursanız yaklaşık altı ay tazeliğini koruyacaktır.

Ağustos sıcaklarında gelişim göstermeyen bitki ve çiçekleriniz varsa paniğe kapılmayın, aşırı sıcaklarda bitki gelişimi yavaşlar. İlkbaharda yemyeşil ve capcanlı olan bitkilerin ve çimlerin Ağustos ayında yaprak renkleri açılmaya, varsa çiçek sayısı azalmaya başlar. Bu bitkinin bir çeşit savunma yöntemidir. Hepimizi bunaltan sıcak havalar ve nem bitkilerde de aynı hatta daha fazla etkiyi yarattığı için bitki kendini durma noktasına getirerek bu dönemi atlatmaya çalışır. Sizin bu dönemde yapmanız gereken en önemli şey bitkileri zamanında ve dengeli bir biçimde sulamanızdır. Bunun için sabah çok erken ya da akşam geç saatlerde sulama yapmak doğrudur. Sulama miktarında bilmeniz gereken detay ise “hava çok sıcak” diye düşünerek yapacağınız gereğinden fazla sulama gün içerisinde güneşin kavurucu etkisiyle birleşip yeşil alanlarda mantar hastalıklarına sebep olacaktır. Yetersiz sulama ise bitkinin kurumasına hatta kavrulmasına neden olacaktır. Hemen panik olmayın. İyi bir gözlemciyseniz eğer her bitkinin su ihtiyacını tespit edebilir ve duruma rahatlıkla hakim olabilirsiniz.

Tuğba Terzigil
Peyzaj Mimarı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder